Pouqueville adında bir Fransız gezgin – bir fırsattan istifade – Sarayın bir kısmını gezme imkanı bulur ve gördüklerini kağıda döker (1805) (Yedikule zindanlarını da iyi tanırdı kendisi!). Onu saraya kaçak sokan ve orada rehberliğini de yapanlar önemli kişilerdir: özellikle İstanbul gravürlerinden dolayı çok adı geçen Melling ve Avusturyalı bahçe tasarımcısı Jacob Ensle.
Bu iki sanatçı Pouqueville’e gösterdikleri yerleri iyi biliyorlardı çünkü sarayın o kısmı ikisinin de şantiyesi olmuştu zamanında.
Saray bahçelerine Marmara denizinden ulaşıp “Değirmenkapısı”’ndan* girerler. Sağa doğru, şimdi olmayan surlar boyunca ilerledikten sonra karşılarına güzel bir bahçe çıkar. Bahçeyi kat ettikten sonra, surlara entegre, denize bakan güzel bir köşkü ziyaret ederler.
Köşkün adı Serdap Köşkü’dür** (veya Yeni Köşk veya Taş Köşk veya Şevkiye Köşkü!).
Yaptıran Üçüncü Selim’dir.
Andığımız bahçe ve köşk “Yazlık Saray”’ın birer parçasıydılar.
Söz konusu olan, Sarayın içinde ayrı bir saray niteliğinde, bütün Sarayburnu’nu (ve daha fazlasını) kaplayan, harem dairesi dahil eksiksiz bir saray kompleksidir.
Bu büyük yapı grubu, tıpkı Aya Yorgi Manastırı gibi, Boğaz rüzgarlarını alan, yazın püfür püfür olan bir yere kurulmuştu.
Yapımına Üçüncü Ahmet devrinde başlandı (1709). Son halini Üçüncü Selim zamanında aldı. Nitekim, bu padişah, Sertab Köşkü’nü yaptırdığı gibi, yazlık sarayın bahçelerini yukarıda andığımız Ensle’ye tasarlattı. Avusturyalı baş bahçıvan, meşhur Schönbrunn sarayının meşhur bahçeleri tarzında bir düzenleme yaptı (zaten Schönbrunn’un bahçıvanının kardeşiymiş). Melling de bir sürü bölüm ekledi Yazlık Saray’a.
(Melling yazlık saray konusunda tecrübeliydi. Üçüncü Selim’e ve onun en sevdiği kız kardeşi Hatice’ye birer tane yapmıştı Boğaz’da. Bunlar hep ahşaptı ama ve bugüne hiçbir izleri kalmadı, aynı Melling’in gravürleri dışında.)
Yazlık Saray 1862’de müthiş bir yangında tümüyle ortadan kalktı.
İşlevinden ötürü “yazlık saray” diye anılan bu kompleks, asıl adını hemen yakınında bulunan bir kapıdan alıyordu.
*“Değirmenkapısı” diye tırnak içinde yazdım çünkü Melling’in planında bu adla anılan kapı bizim andığımız Değirmenkapısı değil; daha çok – bizim anmadığımız – Sarayburnu’na daha yakın olan “Odun Kapısı”’na denk düşüyor. Nitekim, Melling’in ayrıntılı ve şık Topkapı Sarayı ve bu arada Yazlık Saray planına fazla güvenmemek gerektiği söyleniyor. Ama bizim işimizi görür. Neticede orada çalıştı adamcağız.
**Köşkün – benim burada tercih ettiğim – adı anlamlı. “Serdap” yaz aylarında kullanılan serin yeraltı odası anlamında. Yine serinlik için, içinde çeşmeler, havuzlar, fıskiyeler vs. de oluyor. Nitekim, köşkte böyle bir yer vardı.
Foto: Sol tarafta, surların arkasındaki geniş boş alan Yazlık Saray’dan boşalan yer.

Egemen Demircioğlu