BEYOĞLU MEYHANELERİ

Gönlümüzdeki Program:
Gezimize Tünel Meydanı’nda başlıyoruz ve ilk durağımız Asmalımescit. Buradaki efsane meyhaneler Yakup, Refik ve Cavit’ten bahsediyoruz. Bugün itibariyle ne yazık ki Beyoğlu meyhaneleri eski geleneksel meyhane kimliğinden uzaklaştılar, daha çok lüks içkili restoranlara dönüştüler. Ayrıca 19. yüzyılın sonundan itibaren, Beyoğlu’nun içkili mekanları sadece meyhaneler değildi. O dönemin müzikholleri olarak kabul edebileceğimiz balo ya da baloz isimli mekanlar vardı ve bunlar zamanla pavyonlara dönüştüler. Ayrıca saz isimli, oldukça hesaplı mini pavyonlar vardı. Şaraphaneleri de unutmayalım. Beyoğlu’nun en eski meyhaneleri artık yok ya da zamanla dönüştüler. Pavyonlar ve sazlar da kapandı. Dilencilerin bile gelip bir kadeh şarap içtiği şaraphaneler ise lüks şaraphanelere dönüştü. Haliyle gezimizde sadece günümüz modern meyhanelerinden bahsetmeyeceğiz, aynı zamanda bu kaybolmuş mekanların izini süreceğiz.
Asmalımescit’ten sonraki duraklarımız şunlar; Markiz Pastanesi, Hadjaros Birahanesi, Suriye Pasajı, Kallavi Sokak, Kristal Gazinosu, Elhamra, Concordia Gazinosu, Rejans, Londra Barı, Papi Meyhanesi, Hazzopulo Pasajı, Olimpiya, Sponeck Birahanesi, Krepen Pasajı. Öğle atıştırması Nevizade’de. Seçeneklerimiz Türkan ablanın küçük meyhanesi, Gel de İçme, Lambo, Lipsos….
Öğleden sonraki duraklarımız ise şunlar: Hasır, Pano Şaraphanesi, Balık Pazarı, Çiçek Pasajı, Kimene, Tokatlıyan Oteli, Atlantik Birahanesi, Zıba Sokak, Abanoz Sokak, Kristal Gazinosu, Dingo’nun ahırı ve Yeşilçam Kafe’de çay, kahve molası.
Son durağımız ise bugün Beyoğlu’nda sadeliği, havası ve müzikleriyle eski meyhane geleneğine en yakın mekanlardan biri. Her daim taze balık var ve İstanbul’un en hesaplı meyhanelerinden biri