İrfan Baştuğ caddesi no 5/A
Emekli Subaylar Sitesi 34/2 Esentepe
E-bülten
Arada bizden ve belki gezilerimizden haberdar olmak isterseniz
22 Ekim 1811 de Macaristan’ın küçük bir köyünde doğan Franz Liszt, Frederic Chopin ile aynı zamanda yaşamış en büyük Macar besteci ve piyano virtüözlerinden biridir.
Sanat eleştirmenlerine göre 19. yüzyılın en önemli piyanistlerinden birisi, senfonik şiir tarzının yaratıcısıdır.
Bestecinin, pek çok teknik zorluk içeren etütleri, II Macar Rapsodisi, İki piyano konçertosu, 12 Senfonik şiiri, Si minör sonat Faust ve Dante denemeleri, Haç Yılları başta olmak üzere yedi yüzü aşkın bestesi mevcuttur. Ayrıca müzik üzerine yazılmış çok sayıda kitabı bulunmaktadır.
Büyük usta sanatını zirvesinde olduğu 1840 yılından sonra Avrupa’da dolaşıp büyük beğeni ile karşılanan konserler vermeye başlar. Ancak onun en büyük hayali mistik çekiciliği ve güzelliğine ilgi duyduğu Doğu ve özellikle İstanbul’dur.
Ünlü İtalyan opera bestecisi Gaetano Donizetti, kardeşi Guiseppe Donizetti’nin Osmanlı sarayında görevli olduğunu ve kendisine İstanbul’a gitmesi konusunda yardım edebileceğini söyler ve kardeşine bir mektup yazarak durumu anlatır. Guiseppe Donizetti’nin Osmanlı Müzika-ı Hümayunu’nu (Osmanlı Askeri Bandosu) kurduğunu ve Paşa unvanı aldığını da burada ekleyelim.
Bu mektubu yazılmasından kısa bir süre sonra 8 Haziran 1847’de Franz Liszt İstanbul’a gelir ve aynı gün Padişah Abdülmecid’in huzuruna çıkar. 2 akşam üst üste Çırağan Sarayı’nda konserler verir.
Yaklaşık olarak 1 ay İstanbul’da kalan besteci, Devlet adamlarından, özellikle Sadrazam Reşit Paşa ve Padişah Abdülmecid’in büyük takdirini görür. 2. Mahmut döneminde Osmanlı’ya gelmiş olan büyük müzik ustası Guiseppe Donizetti, önce 2. Mahmut, daha sonrada Abdülmecit için iki marş bestelemişti: Mahmudiye ve Macidiye marşları. Franz Liszt ise Mecidiye Marşı üzerine piyano için varyasyon çalışmaları yapar ve bunları Sultan Abdülmecit’e taktim eder: “Grande Paraphrase de La Marche de Donizetti-Grande Marche d’Abdul-Medjid Han (op. 87) ve bütün bu çalışmalarından dolayı kendisine beratıyla birlikte bir Osmanlı Nişanı verilmiştir.
Franz Liszt İstanbul’da kaldığı süre içerisinde Beyoğlu’nda Polonya Sokakta (Bugün ki Nur-u Ziya sokak) 19 numaralı evde oturmuştur. Bu bina babadan oğula dünyanın meşhur piyano imalatçısı, sarayın müzik enstrüman ve notalarını temin eden Commendiger ailesine aittir.
Daha sonraları Polonya sokağında çıkan bir yangın sonrasında bütün sokak tahrip olmuş ve 19 numaralı binada yanmıştır. 19 numaralı bina eskisiyle ilgili olmayan bir şekilde sonradan yeniden yapılmış ancak bugün Commendiger ailesi ve Franz Liszt’in hatırasını taşıyarak ayakta tarihe meydan okumaktadır.
Binanın halen üzerinde Franz Liszt’in İstanbul’da kaldığı süre içerisinde burada konakladığını belirten bir tabela mevcuttur.
Unutmadan Donizetti Paşa da 1856 yılında İstanbul’da ölmüş ve mezarı halen Saint Esprit kilisenin mahsenindedir. İşte bu şehri şahanenin her köşesinde bir hikâye ve bir müzik onu dinlemek isteyenleri beklemektedir.
Haluk KURT
Yorumlar